10 Eylül 2009 Perşembe

Memuar

Deliler gibi iş arıyorum bir süredir. Saçma sapan bir yerdeki saçma sapan bir iş görüşmesinden çıktım. Yakınlardaki büsbüyük ayakkabı mağazasının içinde dolanıp, kendimi eğliyordum ki aniden bir şey oldu. O kokuyu duydum. Parfüm kokusu filan değildi bu, etraftan kimseden de gelmiyordu. O kokuydu işte ya. Öyle fena oldum ki. Ne yöne gideceğimi şaşırdım. O sırada içime çekebildiğimle kaldım. Sonra hemen terk ettim olay mahallini. Otobüse bindim. Mecidiyeköy'e geldim. Mecidiyeköy'de olmak ve Dt2 beklemek gibi nefret uyandıran iki eylemi aynı anda yapıyordum. Ama sanırım koku beni sarhoş etmişti. Bi şeyler oldu bana. Sanki ayaklarım yerden kesildi, göğe doğru yükseldim, arabaların sesi, insanların uğultusu, yağmurun sesi derken hepsi birbirine karıştı, her şeyden sıyrıldım, bana bi şey oldu orada. Sonra da orta yerde ağlamaya başladım.

Bugün hafızamın ağzıma sıçtığı gündür.