14.10 2009
Okuldan çıktım, Yıldız Korusu'ndayım şimdi. Yokuş çıkıyordum ama bu güzelliğe, değişikliğe dayanamadım ve birden durup not almaya başladım. Kulağımda Sezen
Okuldan çıktım, Yıldız Korusu'ndayım şimdi. Yokuş çıkıyordum ama bu güzelliğe, değişikliğe dayanamadım ve birden durup not almaya başladım. Kulağımda Sezen
"Pardon bakar mısınız?"
Işık, renkler, her şey öyle farklı ki! Az önce Koru'nun girişinde o kaldırımı gördüm. Fransa'ya gitmeden bir gün önce, 14 Ocak'ta, takılıp düştüğüm ve biletimi bir hafta erteletmeme sebep olan kaldırım. Acaba 15 Ocak'ta gitseydim nasıl olur? Film gibi...
Burası çok güzel. Şu an bana keyif veriyor, bu kadarı yeter! Ağaçların arasından gökyüzüne bakmak ne hoş!*
Bir süredir yaşadığım her şey bende travmatik etkiler bırakmaya başladı. Koru'dan yürürken ne çok şey geçti beynimden. Asiye, Ufuk, Karaburun, Ahmet, uykusuz geceler ve uykulu günler, Tuğçe, son çocukluğumuz, ilk gençliğimiz, bir de Koru'da geçirilen nice zaman. Bir gün Beyazçorap, İloyd ve ben korudaydık. Beyazçorap yeni projesi için mıknatıslar almıştı, onlarla oynamıştık. Ne güzeldi her şey, ne güzeldik.
Ben niye böyle oldum?
* Not defterimden aynen alınmıştır.
Meraklısına
3 yorum:
arkadaş ıslıkları titretse camları
yepyeni bir rüyayla kamaşsa gözlerimiz
başka bir dünyanın mümkünlerini,
savura savura yüreği kavuran hatıraların küllerini
araya araya olur a buluruz
yaralı veda günlerinin sönen ümitlerini
yaa ne garip haal ordaymışız gibi. bi de sizin bi tek sesiniz var ya o da çok garip. yani birini görmemek falan işte. şu aralar tüm vaktimi bişileri özleyerek geçiriyorum ben
Offffffff
Yorum Gönder