Şık Latife de kişinin teki
Senin gibi, benim gibi*
diye başlar şarkı. Aslında beni en çok etkileyen öğleden sonra Nünü'nün telefon etmesi.
Hayat geçip gidiyor, doldur boşalt, doldur boşalt. Herkes, her şey, hepsi aynı. "Yoksa siz de farklılaştıramadıklarımızdan mısınız?" diye sorasım geldi. Ya da farklılaştırıp, aynılığını gördüklerimden misiniz?
Neresinden tutsam olmuyor. Nerelerini tutsam da savurup atsam. Şöyle tereyağından bal çeker gibi olsa misal, Hasibe Teyze'ye gülseler. Ley ve gezbiyenler diye bir şey de olsa. Ben olmasam bazen. Ya da ben başka bi şey olsam. Yalnızlığa dayanamayıp uyusam bazen. Böyle bi ayı gibi kış uykusuna yatsam. Eminönü'de millete köpek diye ayı satıyorlarmış. Bunu düşünüp bağıra bağıra gülesim geliyor. Böyle bi yerden yere atasım var kendimi.
Uyuyuşunu görüyorum, tam karşımdasın, hırıl hırıl bi ses geliyor içinden. Sıcacıksın. Atletin ve donun var üstünde. Banyodan yeni çıkmış oğlan çocuğu gibisin. Üşümekten korkuyorsun. Uyku sersemi elinin dokunduğu yere sarılıyorsun, en yakınındakini öpüyorsun.
Aslında neye tutunduğum aşikâr. Gerçek bi şey var çünkü. Tek bir şey var. Hani o göğsüme yatıp da sıcak sıcak nefes alışın var ya, işte ona bayılıyorum. Öyle bi anda ölebilirim mesela. Öyle bi güzel olsa ölmek. Öle öle sevesim var seni. Bundan öncekileri hiçe sayarcasına, en baştan, sil baştan daha bi delirerek sevesim geldi bu akşam seni.
Senin gibi, benim gibi*
diye başlar şarkı. Aslında beni en çok etkileyen öğleden sonra Nünü'nün telefon etmesi.
Hayat geçip gidiyor, doldur boşalt, doldur boşalt. Herkes, her şey, hepsi aynı. "Yoksa siz de farklılaştıramadıklarımızdan mısınız?" diye sorasım geldi. Ya da farklılaştırıp, aynılığını gördüklerimden misiniz?
Neresinden tutsam olmuyor. Nerelerini tutsam da savurup atsam. Şöyle tereyağından bal çeker gibi olsa misal, Hasibe Teyze'ye gülseler. Ley ve gezbiyenler diye bir şey de olsa. Ben olmasam bazen. Ya da ben başka bi şey olsam. Yalnızlığa dayanamayıp uyusam bazen. Böyle bi ayı gibi kış uykusuna yatsam. Eminönü'de millete köpek diye ayı satıyorlarmış. Bunu düşünüp bağıra bağıra gülesim geliyor. Böyle bi yerden yere atasım var kendimi.
Uyuyuşunu görüyorum, tam karşımdasın, hırıl hırıl bi ses geliyor içinden. Sıcacıksın. Atletin ve donun var üstünde. Banyodan yeni çıkmış oğlan çocuğu gibisin. Üşümekten korkuyorsun. Uyku sersemi elinin dokunduğu yere sarılıyorsun, en yakınındakini öpüyorsun.
Aslında neye tutunduğum aşikâr. Gerçek bi şey var çünkü. Tek bir şey var. Hani o göğsüme yatıp da sıcak sıcak nefes alışın var ya, işte ona bayılıyorum. Öyle bi anda ölebilirim mesela. Öyle bi güzel olsa ölmek. Öle öle sevesim var seni. Bundan öncekileri hiçe sayarcasına, en baştan, sil baştan daha bi delirerek sevesim geldi bu akşam seni.
* Bülent Ortaçgil, Benimle Oynar Mısın?, 1974
3 yorum:
dedikodu değilde bu yazacaklarımı bir teşekkür olarak gör zekiye abla...
Sanırım sarılıp koklanan bir bebek bu mısralardaki...Ne güzel söylemiş,bir ayı gibi kış uykusuna dalsam... :) ( keşke bende dalsam böyle bir uykuya kimse beni rahatsız etmese...)
hemen pınar ablanıza iki kamyon fıstıklı çitos gönderin haketti bunu
ben de şık latife olsam ya, sen de nünü gibi telefon etsen bana. sonra yalnızlığa dayanamayıp hemen uyusak. negzel olar.
Yorum Gönder