Geçen hafta Deniz Baykal Van'a gitmiş, kongre için. Bazı insanlar da Baykal'ı protesto etmişler. Yuhalamışlar, yumurta atmışlar filan. Bugün de Van Valisi açıklama yapmış, "Protestoyu yapanlar 300 kişilik bir gruptu, haklarında suç duyurusunda bulunuldu. İl emniyet teşkilatımızın herhangi bir görev zafiyeti söz konusu değildir" diye. Yahu anlamıyorum, adamlar suç işlememişler veya kimseyi suça teşvik etmemişler. Protesto etmişler sadece. Bunun için de bıçak, silah vb. öldürücü/yaralayıcı bir alet kullanmamışlar. Bizzat kendi özlerinden hareket ederek ağızlarını kullanmışlar. Ee neden o zaman suç duyurusu? Suç nedir pardon? Kime duyuruyorsun?
Sanırım bazılarını anlamıyorum veya onlar beni anlamıyor.
Bugün Türk dış politikası sınavı vardı. Bence gayet güzel bir soru sormuştu hoca. TRT El Türkiye kanalının açılışını Türk dış politikasını belirleyen temel faktörler açısından değerlendirmemizi istemişti. O değil de, sınava hazırlanmak için Baskın Oran'ın kitabından çalışıyordum. Oran kitabında aydın kavramını şu şekilde tanımlamış:
"Aydın kavramı, az gelişmiş ülkelere özgü bir terimdir, gelişmiş ülkelerde bulunmaz...En güzel tanımıyla aydın, modernleşme kendi ülkesine ulaşmadan modernleşmenin ürünü olan toplumsal öğedir. Küçük burjuva tabakasının okumuş kanadından gelen aydın, bunu ya Batı'ya gidip eğitim görerek ya da kendi ülkesinde Batı okullarında okuyarak gerçekleştirir."
Yani buradan hareketle Türk aydınlarını nasıl tanımlayabiliriz?
-Bok içinde badem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder